başlık — is., ğı 1) Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş İyi ki güneş açmış, sıcak basmış da başlığını sıyırınca yüzünü görmüş tanımışlardı. N. Cumalı 2) Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon 3) Hayvan koşumunun başa geçirilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başlık atmak (veya koymak) — bir yazıya başlık olarak ad bulmak Marifet makaleye başlık koymakta değil, koyduğu prensibe uymaktadır. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
başlık — 1. evlenecek erkeğin kız tarafında verdiği para, mal 2. hayvanın başına takılan ip … Beypazari ağzindan sözcükler
başlık parası — is. Bazı bölgelerde, evlenirken damadın kaynatasına ödemesi gereken para veya mal … Çağatay Osmanlı Sözlük
başlık almak — bazı bölgelerde, evlenirken kızın babası oğlanevinden para veya mal almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başlık vermek — bazı bölgelerde, evlenirken kızın babasına oğlanevi tarafından para veya mal vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelik başlık — is., ğı, ask. Hafif piyade silahlarının, havan ve top mermi parçalarının etkilerine karşı başı korumak için giyilen özel başlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
forma başlık — is., ğı, esk. Dalgıçların kullandığı yuvarlak metal başlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt başlık — is., ğı Herhangi bir yazıda alt bölümün başlığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara başlık — is., ğı Esas bölümün alt başlıkları … Çağatay Osmanlı Sözlük
börk — başlık, külâh, börk, I, 349; I I, 93, 281, 303; III, 175, 200, 336, 351, 361 § kuturma önde, arkada iki kanadı bulunan külâh I, 490 § sukarlaç börk uzun külâh I, 493 § kad ıglıg börk kenarlı, kıyılı külâh I, 496 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini